دسترسی به حقوق بهداشتی و خدمات بهداشتی
دسترسی به حقوق بهداشتی و خدمات بهداشتی
هماهنگ کننده خدمات اجتماعی Ozgür Aktükün هم "حقوق بهداشتی" مهاجران و پناهندگان ساکن ترکیه و هم دسترسی آنها به خدمات درمانی را توضیح داد.
Göçmen Dayanışma Derneğinde Sosyal Hizmet Koordinatörü Özgür Aktükün, Türkiye’de yaşayan göçmen ve mültecilerin hem 'sağlık hakları'nı hem de sağlık hizmetlerine erişim durumlarını anlattı.
Kanser hastası olup ilaçlarını alamayan, istenen parayı bulamadığı için karnındaki ölü bebeği çıkartılmayan, ameliyat için kendisinden 5 bin dolar istenen, sınır dışı edilirim korkusuyla hastaneye gidemeyenler. Bunlar sağlık hizmetlerine erişemeyen mülteci ve göçmenlerden bazıları. Yıllardır devam eden özelleştirmeler ve sağlık hizmetlerinin piyasaya açılması ile çok sayıda emekçinin benzer sorunları yaşadığı söylenebilir. Bununla birlikte yoksul göçmen ve mültecilerin sağlık sistemine erişiminde, vatandaşlık hukuku bağlamında ek sorunlar da gündeme geliyor. Sağlık bir “insan hakkı” olarak tanımlanmasına rağmen fiilen ve bazı durumlarda hukuken “vatandaşlık” ile sınırlı. Özgür Aktükün, kayıtlı ve kayıtsız göçmenler için sağlık hizmetlerine erişim desteği veren Göçmen Dayanışma Derneğinde (GDD) Sosyal Hizmet Koordinatörü. Ayrıca Sosyoloji Mezunları Derneği Başkanı. Aktükün ile Türkiye’deki yaşayan göçmen ve mültecilerin hem “sağlık hakları”nı hem de sağlık hizmetlerine erişim durumlarını konuşuyoruz.
Sağlık hakkına erişimde farklı göçmenlik statüleri için farklı düzenlemeler söz konusu. Türkiye’de bu hukuki statüler için ne gibi hak ve kısıtlamalar söz konusu?
Dediğiniz gibi göçmenlerin içinde yasal olarak farklı statüler söz konusu. Cenevre sözleşmesi kapsamında Türkiye’de mültecilik statüsü sadece Avrupa kıtası üzerinden gelen kişilere tanınan bir hak. Bu nedenle özellikle dünyanın farklı coğrafyalarından gerek ekonomik gerekse farklı politik sebeplerle gelen insanlar mültecilik statüsü kazanamıyor. Suriye iç savaşının ardından Türkiye, daha önce Bosna krizinde Avrupa ülkelerinin uyguladığı geçici koruma sistemini devreye koydu. 2014 yılında Suriyeliler için “Geçici Koruma Statüsü Genelgesi” yayımlandı. Bu statüye göre kişilerin, kayıt yaptıkları illerde eğitim, sağlık ve adalet gibi temel haklara erişimleri düzenlendi. İstihdam olanaklarına kavuşabilmesi için çalışma izinlerinin alınması sağlandı. Ancak burada sorun şu: Sadece o ilde ikamet etmeye devam ettiği sürece o hakları kullanabiliyor. Diyelim ki, kişiye Çorum ilinde kayıt yapıldı, Çorum ilinin dışına izinsiz çıkma hakkına ya da Çorum ili dışında bu Geçici Koruma Yönetmeliği ile tanımlanmış herhangi bir hakkı kullanma olanağına sahip değil. Bazı istisnalar hariç… Bunun dışında “Uluslararası Koruma Statüsü” var. İran, Afganistan gibi sıcak çatışmaların yaşandığı ya da özellikle siyasal zulme uğrama risklerinin bulunması nedeniyle Birleşmiş Milletlere bağlı anlaşmalarla garanti altına alınmış bir statü. Yine “Uluslararası Koruma Statüsü”ne kabul edilenlerin de ya Türkiye’de ya da üçüncü bir ülkeye gönderilene kadar burada kalmalarını belirleyen “şartlı mülteci” statüsü var. Bu statülerin her birisinin çeşitli uluslararası sözleşmelerle hakları tanımlanmıştır. Yani bir statü alınmışsa, bu kişileri eğitim gibi, sağlık gibi, özellikle evrensel insan hakları hukukunun insan olmaktan doğan haklara erişimini düzenlemekle yükümlüsünüz taraf devlet olarak. Ancak bu insanlar sadece kayıtlı oldukları illerde bu haklarını kullanabiliyor. O il dışına çıktıkları zaman cezai müeyyidelerle karşı karşıya kalıyorlar.
Bu bahsettiğiniz statülere sahip göçmenler bir sağlık birimine gittiğinde ücretsiz olarak sağlık hakkından yararlanabiliyorlar mı?
“Geçici Koruma Yönetmeliği” ile eğer kayıt olduğunuz veya geçici koruma kartını size veren ildeyseniz, evet; temel sağlık hizmetlerinin hepsine ücretsiz bir şekilde ulaşabilirsiniz. “Uluslararası Koruma Statüsü” ile ilgili yeni bir düzenleme yapıldı. Çünkü Uluslararası Koruma Statüsü zor kazanılan bir statü. Başvuru yaptığınız tarihten itibaren yıllarca beklemek zorunda kalabiliyorsunuz. O nedenle hükümet, sağlık hakkına erişim konusunda bir düzenleme yaptı ve bunu bir yılla sınırladı. Bir yıldan sonra katkı payı alınacak. Bu çok ciddi mağduriyetler de doğurdu. Çünkü tahmin ettiğiniz gibi özellikle göçmenlerin kayıtlı istihdama ulaşması, güvenceli işlerde çalışması o kadar zor ki! Güvencesiz sektörlerde çalıştıkları için herhangi bir sigortaya sahip olamıyorlar. Günlük ve yevmiye üzerinden çalışıyorlar. Bir yıldan sonra turist tarifesinden faydalanabiliyorlar. Yani normalde sizin bir vatandaş olarak 1 lira ödediğiniz şeye onlar 3 lira ödemek durumundalar.